Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği ( ESCEVDER ) olarak Beylikova İlçesi Süleymaniye ve Yalınlı Köyleri, Sivrihisar İlçesi Dumluca Köylerini kapsayan 3.140 hektarlık alanda ormanlarımızın ve meralarımızın hukuka, bilime ve kamu yararına tamamen aykırı bir madencilik projesiyle yok edilmesine karşı sesimizi duyurmak için buradayız.
2019 yılı Haziran ayında, Beylikova, Mihallıççık, Sivrihisar ilçelerimize bağlı Dumluca, Adahisar, Kızılcaören, Yalınlı, Süleymaniye ve Karaçam Mahallelerini içine alan toplam 3.140,55 hektarlık alanda kurulacak olan Krom Manyezit Ocağı ve Demir Nikel kırma eleme tesisi projesi için verilen ÇED olumlu kararının iptali için Süleymaniye, Yalınlı ve Dumluca Köyleri sakinlerimizce İdare Mahkemesine başvurulmuştu.
Yapılan yargılama kapsamında bölgede bilirkişi incelemesi yaptırılmış idi. Bu bilirkişi raporunda belirtildiğine göre ÇED alanı içerisinde kesilecek ağaç sayısının ÇED raporunda belirtildiği gibi 187.000 değil 391.593 olduğunu ve proje alanı içerisinde yer alan Mera alanın ÇED raporunda gösterilmediğini öğrenmiş bulunmaktayız.
Yaklaşık 400 bin ağacın kesilmesi bölgenin bitki örtüsünü, yaban hayatını kökten değiştirecek hatta iklimini dahi etkileyecek ölçüde bir çevre katliamıdır. Maden cevherinin yer altından çıkarıldığı ekonomik olarak en değersiz haliyle yurtdışına satılması uğruna yurdumuzun çölleştirilmesinden kim hangi faydayı sağlayacaktır?
400 bin ağacın kesilmesinde bu ülkenin bir menfaati olduğuna inanmıyoruz. Madencilik, ancak bilimsel gerekliliklere uygun yöntemlerle, halkın ihtiyaç ve menfaatleri gözetilerek yapıldığı müddetçe ülke yararına kabul edilebilir. Halkın ihtiyaçlarını karşılamaya faydası olmayan, bilimsel gereklilikler göz ardı edilerek yapılan madencilik hepimize ait ve hepimizin sorumluluğunda olan çevrenin talan edilmesinden başka bir şey değildir.
Dün Kazdağları’nda, Manisa Soma Yırca’da, Bursa Yenişehir Kirazlıyayla’da bugün Eskişehir’de… Yarın nerede olacak kimse bilemez. Ülkenin dört bir yanında çevre katlediliyor. Bu artık tüm yurttaşlarımızın sorunudur. Bu soruna tüm ülke olarak duyarlılığımızı göstermeliyiz.
400 bin ağacın kesilmesine sessiz kalmak bu katliama ortak olmaktır. Biz bu katliama ortak olmayacağız. Çevreye yönelen bu tehdit aynı zamanda tarım arazilerine, Porsuk Çayı’na, yer üstü ve yer altı su kaynaklarına, yöre halkının soluduğu havaya, geçim kaynaklarına yönelmiş bir tehdittir! Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESCEVDER) olarak halkımızı bu konuda bilgilendiriyoruz.
Будите први који ће коментарисати