ЦХП, Парламент ради за проблеме жељезничког особља

ЦХП је желио парламентарну истрагу за проблеме жељезничких радника
ЦХП је желио парламентарну истрагу за проблеме жељезничких радника

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ile partili milletvekilleri, son yıllarda kaza sayısında gittikçe artış yaşanan demiryolları bünyesinde çalışanların sorunlarının araştırılması için önerge verdi. Önergenin gerekçesinde; tren kazaları sonrası ağırlıkla demiryollarının modernizasyon konusunun gündeme geldiğini, buna karşın kazaların önlenmesinde temel faktörlerden demiryolu çalışanların karşılaştığı sorunların dikkate alınmadığına dikkat çekilerek, demiryollarında ‘serbestleştirme’ adı altında başlatılan özelleştirme uygulamalarından personel sayısının azaltılmasına, emekliliğe zorlamadan taşeronlaştırmaya, personelin isteği dışında başka görevlere kaydırılmasından kadın çalışanlara yönelik ayrımcılığa ve iş yükünün gün geçtikçe artmasına kadar birçok sorun yaşandığı kaydedildi.

CHP’li milletvekillerinin TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde şöyle denildi:

Cumhuriyet’in simgesi demiryolları uzun yıllar ihmal edildi

Ülkemizde demiryollarının gelişimine baktığımızda 1800’lü yılların son dönemi öne çıkmaktadır. O tarihlerde daha çok Alman mühendislerin oluşturduğu altyapı hizmetleri ile hazırlanan demiryolları, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren tüm yurdu bir ağ gibi sarmış ve kısa sürede Türkiye’nin pek çok bölgesine demiryolu ile ulaşım sağlama imkânı yakalanmıştır. Bütün dünyanın ekonomik krizde olduğu II. Dünya Savaşı sonrasında, 1950-2000 yılları arasında, bilhassa yabancı ülkelerin de etkisiyle devlet, demiryollarını tamamen ihmal ederek, karayollarına yatırımı yoğunlaştırmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yolcuda yüzde 42, yükte yüzde 68 olan demiryolu taşıma payı, bu yıllarda yolcuda yüzde 2’lere, yükte yüzde 8’lere kadar düşmüştür.

Demiryolu çalışanları sorunlarla boğuşuyor, kazalar artıyor!

Ulaşım ve taşımacılıkta karayollarına ağırlık verilmesi, demiryolları ve demiryolu çalışanlarının sorunlarının her geçen gün artmasına yol açmıştır. Buna bir de 2013 yılında çıkartılan 6461 sayılı demiryolu ulaşımının serbestleştirilmesi; demiryolu hizmetlerinin özelleştirilerek, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık Anonim Şirketi adıyla oluşturulan bir kurumun da dâhil olduğu üçlü yapılanma eliyle yürütülmesini öngören yasal düzenlemenin yarattığı olumsuz sonuçlar eklendi. 2003 yılında 35.853 personel ile faaliyetlerin yürütüldüğü TCDD’de, bu sayı 2016 yılında 28.146’ya, 2017 yılında 17.747’ye düştü. 5 kişinin yaptığı iş zamanla 1 kişi tarafından yapılmaya başlandı; bu durum da kuralsız çalışmayı ortaya çıkardı. Kimin nerede, ne kadar sorumlu olduğu belirsiz hale gelirken, pek çok depoda makas işleri, işçi makinistlerine yaptırılmaya başlanmıştır. İşçi makinistlerin aylık çalışma saatlerinin dolmasından dolayı da, iş yükü memur makinistlere kalırken, bu durum personelde yorgunluk ve yıpranmaya yol açmaktadır. Demiryollarında; manevracı, makasçı ve gardıfren unvanında çalışmakta olan personelin “Tren Teşkil Memuru” adı altında tek unvanda birleştirilmesinden sonra bu görevleri yapan personelin iş yükü artarken, aynı zamanda iş güvenliği de ortadan kalkmıştır. Yüksek gerilim hattı ve gürültüye kaçınılmaz olarak maruz kalan demiryolu çalışanları, vagonlar arasında sıkışıp kalma, ezilme, uzuv kaybı gibi riskler ve diğer iş kazalarıyla karşı karşıyadır. Günde belli bir kilometre yolu kontrol amaçlı gezmekle yükümlü olan yol bekçiliğine son verilmiş olması, personelin isteği dışında A.Ş.’ye kaydırılması ve bu personelin iş güvencesi sorunuyla karşı karşıya kalması; emekliliğe zorlama; makinist işçiler ve tren teşkil işçilerinin gece ve vardiya tazminatlarından mahrum bırakılmaları dikkat çeken diğer sorunlardır. Bir döneme kadar TCDD’nin kendi personeli tarafından yürütülen hizmetlerin bir kısmının, taşerona devri yolunu gidilmesi de, sendika hakkından yoksun asgari ücretle istihdam politikasının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Kurumda kadın çalışanlara yönelik ayrımcılık da hala sürmekte; başta makinistlik olmak üzere birçok kadroda kadınlar, ‘yok’ denecek kadar az sayıdadır.

Sorunlar ancak kazalar sonrası gündeme gelebiliyor

Bu sorunlar ancak çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği tren kazaları sonrası kamuoyunun gündemine gelebilmektedir. En yakın tarihli tren kazası, hatırlanacağı üzere 8 Temmuz 2018 tarihinde Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treninin Çorlu-Muratlı arasında Sarılar köyü yakınlarında yaşanmış ve kazada 6 vagonlu trenin 5 vagonunun devrilmesi sonucu 25 kişi hayatını kaybederken, 328 kişi yaralanmıştı. Kazalar sonrası demiryollarımızın modernize edilmesinde yaşanan sorunlar öncelikli olarak gündeme gelirken, demiryolu personelinin karşı karşıya kaldığı ağır çalışma koşulları dikkatten kaçmaktadır. Bu bağlamda, demiryolu işçilerinin sorunları ve bu sorunların çözümü amacıyla Meclis araştırması açılması yerinde olacaktır.

Будите први који ће коментарисати

Оставите одговор

Ваша емаил адреса неће бити објављена.


*